Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Özel Haber

2016 F1 sezonu analizi: Mercedes

2016 Formula 1 sezonunu hatırlamaya ne dersiniz? Bu yazı dizimizde Motorsport Türkiye ekibi olarak sizlere F1 takımlarının ve pilotların performanslarını değerlendireceğiz. Başlangıcı Mercedes takımıyla yapıyoruz.

Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid, Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid

Fotoğraf: Mercedes AMG

Mercedes 2016 F1 Sezonu İstatistikleri
Mercedes 2016 F1 Sezonu İstatistikleri

Fotoğraf: Motorsport Türkiye

Abdullah Çelik

Mercedes: 2014'ten beri, daha doğrusu turbo V6 motorlar geldiğinden beri durdurulamayan Mercedes için 2016'da da değişen bir şey olmadı ve takım beklenenin aksine daha başarılı bir sezon geçirdi.

Yeni nesil araçlarla ilk 2 senede rakiplerine her sene 3'er galibiyet kaptıran Mercedes, bu sene 21 yarışlık takvimde sadece 2 kez galibiyeti Red Bull'a kaptırdı.

Normalde seneler ilerledikçe bir takımın kurduğu dominasyonun gittikçe azalması beklenir ancak Mercedes bu öngörünün aksini başardı ve 3. senesinde daha başarılı oldu. Açık konuşalım, gelecek sene takımların birbirlerine daha yakın olma ihtimali olsa da Mercedes son senelerde kurmuş olduğu organizasyon ve çalışma şekli sayesinde 2017'de son 3 senedeki gibi üstün olmasa bile yine şampiyonluk mücadelesi verecektir.

Nico Rosberg: Geçen senenin son bölümünde kazandığı ivmeyi bu sene de sürdüren Nico Rosberg, sezonun ilk 4 yarışında aldığı 4 zafer ile büyük bir motivasyon buldu. Geçen senelerin aksine mekanik açıdan daha iyi bir sezon geçirip istikrarlı sonuçlar alan Alman sürücü, Hamilton gibi güçlü takım arkadaşını geride bırakarak Formula 1'deki ilk ve tek şampiyonluğunu kazandı. Her ne kadar Hamilton'ı mağlup etmesi yaşanan talihsizliklere bağlansa da bu tür talihsizlikler sporun doğasında var ve son yarışın ardından puan tablosunda zirvede yer alan şampiyonluğu hak etmiş olur. Rosberg, sezon bittikten sonra ani bir kararla emekli olması nedeniyle bundan sonraki hayatında şampiyonluğundan ziyade şampiyon olduktan sonra verdiği sürpriz kararla hatırlanacak gibi görünüyor.

Lewis Hamilton: Sezona son 2 senedir kazandığı çifte şampiyonlukla başlayan Lewis Hamilton, kuşkusuz bu sezonun en büyük iki favorisinden birisi, hatta en favorisi oldu. Ancak sonuç pek de Hamilton'ın istediği gibi olmadı. Geçen senenin son yarışlarında şampiyon olduktan sonra sazı Nico Rosberg'e kaptıran Hamilton için bu sezonun ilk bölümü de farklı olmadı. Büyük ölçüde sezonu takım arkadaşının gerisinde geçiren Hamilton, özellikle start sorunlarıyla gündeme geldi. Startlarda yaşanan sorunlar teknik bir sorun muydu yoksa yeni gelen kurallarla alakalı mıydı tam manasıyla hiç bir zaman bilemeyeceğiz. İngiliz sürücü için kırılma noktası kuşkusuz Malezya'da yaşadığı motor sorunu oldu. Hamilton o yarışı sorunsuz bir şekilde tamamlayarak kazansaydı muhtemelen art arda 3. toplamda ise 4. şampiyonluğunu kazanacaktı.

Dünya Şampiyonu Nico Rosberg
Dünya Şampiyonu Nico Rosberg

Fotoğraf: Daimler AG

Kemal Şengül


Mercedes: "Mercedes hakimiyeti bitiyor mu?" sorularıyla başladığımız 2016 sezonunda üst üste üçüncü Mercedes şampiyonluğunu yaşadık. Sezon boyunca Mercedes ve diğer takımlar arasındaki fark pistten piste değişse de genel olarak Mercedes hakimiyeti vardı. Mevcut kurallarla üçüncü yılın olduğunu düşünürsek, 21 yarışın 19'unu kazanmak, 20'sine pole pozisyonundan başlamak hiç de kolay bir şey değil. Yine en hızlı motor, araç ve iyi pilot kombinasyonuyla şampiyon olmayı hak ettiler. Sezona 'Ferrari şampiyon olacak' sözleriyle başlamalarına, zaman zaman Red Bull'un nefesini hissetmelerine rağmen başlarını önüne eğip çalıştılar ve en iyi paketi ürettiler. Tüm bunları yaptığınız zaman da şampiyonluk kaçınılmaz oluyor.

Lewis Hamilton: Rosberg'in geçen yılın son üç yarışını kazanmasıyla birlikte herkes Hamilton-Rosberg savaşının nasıl olacağını merak ediyordu. Hamilton sezona biraz dağınık başladı ve zaman zaman yaşadığı sorunlar inişler ve çıkışlar yaşamasına sebep oldu. Yarışlara odaklandığı zaman en hızlısı olduğunu gösterse de belki de şampiyonluğa Rosberg kadar hasret veya başarıya onun kadar aç değildi. Elbette Malezya'da patlayan motor şampiyonluğun kaderini belirlese de sezon içerisinde Rosberg'e karşı zorlandığı anlar oldu.  Şunu da söyleyelim; son yarışlarda olduğu gibi, şampiyonaya odaklandığı zaman 'yenilmez' olduğunu da gördük. Belki de bu mağlubiyet Hamilton için bir 'uyanma çağrısı' oldu. Sıralama performansına da ayrı bir parantez açmak lazım. Sorunsuz geçen tüm sıralama turlarında Rosberg'e karşı üstünlük kurdu. Eğer debriyaj sorunlarını yaşamayıp, Malezya'da motor patlatmasaydı bugün farklı bir tabloyla karşı karşıya olabilirdik.

Nico Rosberg: 2014 ve 2015 yıllarında Hamilton'a yenilerek büyük bir psikolojik çöküş yaşan Rosberg, tüm bunlara rağmen pes etmedi ve geçen yılın sonunda başlayan ivmeyi 2016'ya da taşımayı başardı. Sezon boyunca çok çalıştı, hata yapmadı ve Hamilton'ın yaşadığı sorunları değerlendirip kusursuz bir iş yaptı. Belki de eline geçen son şampiyonluk fırsatını iyi değerlendirdi. Zaman zaman inişler ve çıkışlar yaşasa da bir şekilde istediği puanları hep aldı. Malezya'da patlayan motor bir dönüm noktası olabilir, ancak Rosberg için dönüm noktası Japonya GP'sini kazanmasıydı. Kusursuz bir sürüşle galibiyete ulaştı ve bu zafer kendisine güven verirken, Hamilton'ı moral olarak etkiledi. Kalan yarışlarda ise ihtiyacı olan ikincilikleri alıp şampiyon oldu. Hamilton sezon içerisinde sorunlar yaşamış olsa da Rosberg'in bu şampiyonluk için her şeyini verdiğini söyleyebiliriz. Bu zaferi sonuna kadar hak etti.

Podyum: 1. Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1, 2. ve Dünya Şampiyonu Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 , 3. Sebastian Vettel, Ferrari
Podyum: 1. Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1, 2. ve Dünya Şampiyonu Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 , 3. Sebastian Vettel, Ferrari

Fotoğraf: XPB Images

Cihangir Perperik

Mercedes: Sezon öncesi kış testlerinde son iki sezondur olduğu gibi Mercedes cephesi temkinli davranarak çoğu F1 fanını heyecanlandıracak “Red Bull iyi görünüyor” – “Ferrari bizi zorlayacak” gibi açıklamalar yapmışlardı. Fakat dikkatli takipçiler bu açıklamaların altına yaptıkları yorumlarla gerçeği anlamış ve kaçınılmaz Mercedes hegomonyasının 2016’da da devam edeceğini öngörmüşlerdi. Nitekim 2016’da bariz Mercedes krallığı devam etti. Bunun devam etmesinde elbette Mercedes’in muhteşem ar-ge çalışmaları ve rakiplerinden 2 sezon önce 5. Vitese geçmiş olmalarının etkisi büyük fakat rakiplerinin yaptığı hatalarda küçümsenecek gibi değil. Neticede Mercedes 2016 sezonunda da her şeyi doğru yapmaya devam etti ve sonucunu aldı. Bence bu sezon Mercedes aracını geliştirmekten ziyade iki pilotunu idare etmek üzerine yoğunlaştı. İnanın bu aracı geliştirmekten daha zor …
Nico Rosberg: Rosberg sezona üzerinde inanılmaz bir baskı ile başlamıştı. Ancak 2015’in son 3 yarışında elde ettiği zaferler kendisine olan öz güvenini arttırmış gibi geldi bana sezon başında. Bu momentumu ilk yarışlarda da devam ettirmeyi başardı. Fakat bunda Rosberg’in disiplinli sürüşü kadar Hamilton’ın 3. Şampiyonluğunun sarhoşluğu da etkili oldu gibi geliyor bana. Buna rağmen Rosberg inişli çıkışlı bir sezonun sonunda – bana göre şampiyonluğu son yarışa taşıması çok gereksizdi – istediğine kavuştu. Açıkçası emeklilik kararı beni çok şaşırtmıştı fakat daha detaylı düşündükten sonra Rosberg’in geçen iki sezonda Hamilton’a neden yenildiğini daha rahat anlayabiliyorum. Umarım demek istediğimi anlamışsınızdır.
 
Lewis Hamilton: 2015 Amerika’da şampiyonluğunu ilan ettiğinde Hamilton’ı alkışlamıştım. Ancak hemen ardından yaptığı bazı açıklamalar açık söyleyeyim bana çok itici gelmişti. Kariyerine devam eden şampiyon bir pilotun - hedeflerime ulaştım artık takılacağım – şeklindeki yaklaşımı bana hiç sportmence gelmemişti. Mesela Rosberg’in hedefine ulaştıktan sonra bırakması çok daha asil bir davranış bana göre. Her şeye rağmen Hamilton griddeki en iyi pilotlardan birisi. Onun her zaman pistte kazanmak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığına inanıyorum. 2016’da da bunun biraz geç farkına varmış olmasına rağmen şampiyonluk şansını son yarışa taşıyarak ispatlamış oldu. Ne diyelim, Hamilton sana 2017’de yeni takım arkadaşınla başarılar…
Damalı bayrak: Yarış galibi Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid, ikinci sıra ve Dünya Şampiyonu Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Damalı bayrak: Yarış galibi Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid, ikinci sıra ve Dünya Şampiyonu Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid

Fotoğraf: XPB Images

Şafak Soysal

Mercedes: 2014 sezonundan itibaren Formula 1'in dominant gücü hâline gelen Mercedes sezon genelinde bu formunu devam ettirdi. Bence Mercedes'in 19 galibiyetine rağmen 2016'nın diğer sezonlara göre daha heyecanlı olmasında takım içi savaşın büyük etkisi var. Bu konuda Mercedes yönetiminin Hamilton/Rosberg ikilisini idare edememesinin, daha doğrusu onları serbest bırakmasının, payı büyük. Dürüst olalım, hepimiz ikilinin ciddi bir kazaya karışmasını bekliyorduk. İspanya'da bunu gördük, sene içinde bir diğer örnek de Avusturya'daki mücadele oldu. Bir kırılma gerekiyordu.

Takıma geri dönelim. Mercedes sezon boyunca en çok çalışan takımlardan birisi oldu. Teknik açıdan yaşadıkları sorunları çözmeye odaklı olan takım bunu başardı.  Yarış öncesi ve sonrası yayınlanan teknik analizlerde hep Mercedes adını gördük, düşük downforce isteyen pistlerde "kaşık" arka kanat tasarımını Mercedes dışında çok az takımdan gördük. Ne yaptığını bilen bir ekibe sahipler, ancak diğerlerinin yaklaşması ile Mercedes'in limitlerini gördüğümüzü düşünüyorum. Malezya'daki motor patlaması buna en iyi örnek. Takımın başarıyı hak ettiği açık.

Nico Rosberg: 2015'in son üç yarışı ve 2016'nın ilk 4 yarışı Rosberg'in gelişinin sinyallerini veriyordu. İspanya'daki kazadan sonra Rosberg'in sendelediğini gördük. Monaco'daki düşük performans, Kanada'daki telaş dolu atak Nico'nun psikolojik açıdan sarsıldığını gösteriyordu. Ancak Bakü'de kendisine çok fazla güvenen ve hazırlıksız davranan takım arkadaşına karşı işini yaparak rahat bir galibiyet aldı.

İlk dört yarıştaki 43 puanlık fark sezon arasına kadar eridi ve Nico 19 puan geriye düştü. İşler bu noktada onun lehine döndü diyebilirim zira yine dağınık bir Lewis ve çalışkan bir Nico vardı. Sonra olanları biliyorsunuz. Japonya haricinde Rosberg başını önüne eğip işini yaptı.

Final yarışında Verstappen'i geçişi şampiyonluğu ne kadar istediğini ve hak ettiğini en iyi gösteren noktaydı bence. Sıkı çalışma, doğru zamanda doğru yerde olma ve sağlam bir psikoloji ile Nico Rosberg F1'in 33'üncü şampiyonu oldu.

Lewis Hamilton: Her şeyden önce Lewis'in griddeki en hızlı pilot olduğunu belirterek başlayayım. Bu bir gerçek, tartışmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Rosberg'den hızlı mı? Kesinlikle. Ama Hamilton bu sene birkaç şeyi yanlış yaptı. Bu nedenle ona Nico'dan daha az puan verdim.

Birincisi, herkesten hızlı olduğu gerçeğiyle rakibine göz dağı vermeye çalışırken kendisini rehavete soktu. İkincisi, start konusunda dökülen bir Hamilton gördük. Nico bu konuya çok iyi adapte olurken Lewis oldukça zayıf kaldı. Üçüncüsü, sezon başında Rosberg galibiyetleri cebe atarken Hamilton'ın cevapsız kalması - yaşanan teknik sorunlara rağmen.

Bunları saymazsak Hamilton kusursuzdu diyebilirim.  Özellikle lastik koruma konusunda Hamilton gride yeni bir seviye getirdi. Avusturya'yı hatırlayın, ultra yumuşak lastikler ile 22 tur atmıştı. Yirmi iki! Sıralama performansı oldukça güçlü olan İngiliz pilot bu sene de üstünlüğünü korudu ve Rosberg'i 12-8 mağlup etti. F1 yıldızı olmak ile pop/rap yıldızı olmak arasında kararı verdiği sürece gerçekten çok güçlü, bu sezon bunu birçok kez gördük. 

Yarış galibi Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1, ikinci sıra Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 , üçüncü sıra Sebastian Vettel, Ferrari
Yarış galibi Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1, ikinci sıra Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 , üçüncü sıra Sebastian Vettel, Ferrari

Fotoğraf: XPB Images

Berk Sarıoğlu

Mercedes: 2016’da daha önceki sezonlarda gördüğümüz gibi, pist üzerinde bir takım içi rekabet göremedik. Bunun nedeni Rosberg’in ilk 4 yarışı kazanması ve Hamilton’ın teknik sıkıntılarla geride kalıp, hep takip eden pozisyonunda olmasıydı.

Aslında takım içinde rekabet vardı ama bu pist içinde değil pist dışında gerçekleşiyordu. Puan avantajı elinde olan Rosberg ve geçen üç sene olduğu gibi üstünlüğünü kabul ettirmek isteyen bir Hamilton…

Sezon Avrupa’ya geldiğinde işlerin yoluna girmesi bekleniyordu ki iki Mercedes Barcelona’da birbirlerine çarparak, sezonda kaybettikleri ilk yarışı gösterdi bizlere. Bu sezonun kırılma anlarından biriydi. Hamilton boşluğu görmüş içeri dalmış, Rosberg ise geçilmeyi artık kabul etmeyeceğini göstermişti. Elbette elindeki avantajı kaybetmek istemiyordu Nico…

Barcelona’dan sonra işler Mercedes için biraz daha zor gitmeye başladı. Çünkü Hamilton’ın üzerindeki baskı artmaya başlamış, ilk 5 yarıştan galibiyet çıkaramamıştı. Bu da takımın üzerindeki baskıyı arttırmaya başladı. Monaco’da Nico’ya Lewis’i geçmesi için verdikleri telsiz mesajı ve ardından gelen zor galibiyet takım içi dengeleri biraz olsun yerine oturmasını sağlamıştı.

Mercedes’in takım olarak Monaco ile birlikte üst üste 10 yarışı kazanması ve bu pistlerin içinde Monza gibi hızlı bir pist ile Monaco gibi takvimin en yavaş pistinin bulunması takımlar şampiyonluğunun neredeyse garantilendiğini gösterir gibiydi. Malezya’da Hamilton motoru patlatınca galibiyet (sezonun ikinci kırılma anı) yine Red Bull’un oldu olmasına ama takım sonraki 5 yarışı birden kazanarak ne kadar dominant olduğunu gösterdi.

Toplamda 21 yarışın 19’unu kazanan Mercedes, bu yarışların 20’sinde pole pozisyonunu elde etti, sadece Monaco’da Ricciardo’ya kaptırdılar birinci sırayı. Sezon sonunda elde edilen 765 puan bugüne kadar kazandıkları en yüksek puan olmasının yanında, kazanılan 19 yarışın sekizinde ilk iki sıra Alman takımın oldu. Rosberg- Hamilton ikilisi toplam alınabilecek 42 podyumdan 33 tanesinde kendilerine yer buldular.

Takımlar şampiyonluğu garantilendikten sonra tabii odak noktası pilotlara döndü ama o da kendiliğinden çözüldü. Nico Malezya’dan sonra Japonya’yı kazanarak büyük bir avantaj elde ettiğinde son dört yarışta sadece yapması gerekeni yaptı ve mutlu sona ulaştı…

Mercedes’in takım açısından son derece verimli ve iyi bir sezon çıkarttı ve Nico Rosberg hiçbir yarışta teknik sıkıntı yaşamadı. Lewis Hamilton ise özellikle sezonun başında kalkış sıkıntıları (bunun ne kadarı takımla ilgili söylemek zor) yaşadı, Malezya’da motor patlattı ve güç ünitesi arızası nedeniyle bir yarışta sıralama turu atamadı. Kısacası dayanıklılık açısından bir otomobilde mükemmel bir seviyedeyken, diğer otomobil biraz daha sıkıntı çıkarttı diyebiliriz. Böylesine kompleks otomobillerin yarıştığı bir ortamda Mercedes takımı inanılmaz bir iş çıkarttı…

Bir de pilotlar açısından değerlendirelim sezonu.

Nico Rosberg: Evet Rosberg şampiyon oldu olmasına ama bunu ne kadar zor elde ettiğini herhalde bir tek kendisi biliyordur.

İlk 4 yarışı kazandıktan sonra şampiyonluk için tünelin sonundaki ışığı gördüğü ve bunun belki de şampiyonluğu kazanmasının tek şansı olduğunu sezon biriminde kendi ağzıyla söylemişti.

Birçok kişiye göre Rosberg sezon içinde akılda kalıcı bir sürüş çıkartmadı ya da zor şartlarda, mesela Monaco’da dikkat çekici değildi. Evet, belki inanılmaz spekteküler değildi ama bana kalırsa muhteşem sürüş çıkarttığı yarışlar da olmadı değil. Benim de gitme fırsatı bulduğum Singapur, Hamilton’ın motor patlatıp puan olarak geri kaldığı Malezya’dan hemen sonraki yarış olan Japonya’da hem pole pozisyonunu alıp hem de yarışı kazanması ve herkesin Verstappen’i konuştuğu ama en az onun kadar hatasız kullandığı Brezilya GP’leri bence en akılda kalıcı sürüşleriydi.

Japonya psikolojik olarak en zor zaferiyken (Hamilton’ın varını yoğunu ortaya koyup, güçlü olduğu Suzuka’da öne çıkmasını bekliyorduk), özellikle Singapur’da sıralama turlarında Hamilton’a 0.7 saniye fark atması gerçekten inanılmazdı. Singapur Nico’nun sezondaki en kusursuz yarışıydı ve sonlara doğru Ricciardo’nun baskısına çok çok iyi dayandı, en küçük hatayı affetmeyen Marina Bay pistinde bir noktada bile freni taşırmadı. Yarıştan sonra padokta konuşulanlar “Kesinlikle şampiyonluğu hak ediyor, muhteşem kullandı” şeklindeydi.

Nico bütün bir sezon boyunca pilotaj hatası yapmadı. Geçtiğimiz yıl frenaj kaçırdığını, kötü kalktığını, yarış içinde zaman zaman güçsüz göründüğünü görmüştük ama bu yıl o kadar ‘sağlam’ sürdü ki neredeyse dokunulmazdı. Önde olduğunda yarışları çok iyi kontrol edebildi, gerektiği zaman gerektiği gibi kullandı, gereksiz risk almadı. Özellikle sezon yaz arasından sonra tekrar başladığında Nico beş yarışın dördünü kazandı ve yeniden liderliği ele geçirdi. Hepsinden önemlisi karşısına çıkan fırsatları en iyi şekilde kullandı ve akıllı bir strateji uyguladı. Elde ettiği 9 galibiyet zaten herşeyi anlatmaya yetiyor.

Biraz şanslıydı tabii, Malezya’daki motor sıkıntısı olmasa ya da Hamilton bu kadar kalkış sorunu yaşamasa şampiyon olabilir miydi bunu bilemeyiz ama ben tüm şampiyonluğu bu olaylara bağlamak istemiyorum. Nico 2014’te 11, geçtiğimiz yıl 7 pole pozisyonu kazanırken bu sezon 8 pole elde etti. Sıralama olarak en iyi performansı gösterdiği sezon değildi ama bu çok önemli değil. Galibiyet sayılarına da göz atalım: 2014’te 5, 2015’te 6 ve 2016’da 9 zafer.

Kısacası Nico sıralamalarda en iyi olduğu 2014’te en az yarışı kazanırken, bu üç sezon içinde ortalama sıralama performansı geçirdiği 2016’da en çok yarışı kazandı. Buradan bir çıkarım yapabiliriz: Nico bir pilot olarak en ‘bütün’ isim değil ama muhteşem bir analizci ve kendini geliştireceği noktaları çok çok iyi yakalıyor. Başka şekilde giderek artan bir yarış galibiyeti performansı gösteremezsiniz. Özellikle de takım arkadaşınız dünyanın en yetenekli pilotu olarak gösterilirken…

Evet, Nico’nun belki de en büyük kazanımı kendinden daha iyi bir pilota karşı bu şampiyonluğu almasıydı. Yazık ki bunun devamını göremeyeceğiz…

Rosberg’in bırakmasını anlayabiliyorum. Kendisini çok ama çok ciddi şekilde hazırladı ve bir daha bu noktaya çıkamayacağını biliyor… Bence bir pilot nerede duracağını bilmeli ve Nico kesinlikle bunu yaptı. Artık o Hamilton’a karşı şampiyon olan pilot olarak hatırlanacak…

Lewis Hamilton: Lewis kısaca 10 yarış kazanıp şampiyon olamayan ilk pilot olarak tarih geçti. Sadece bu bile günümüz Formula 1’inde şampiyon olmanın ne kadar zor olduğunu, sadece hızlı olmanın her zaman yeterli olmadığını gösteriyor.

Kötü başlayan sezon sonrasında, ilk 4 yarış sonra 43 puan geriden gelip tekrar öne geçmek her pilotun yapabileceği bir şey değildir. Lewis bu sene bizlere mental olarak ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Her zamanki gibi kazanabildiği kadar yarış kazandı ve sıralamalarda hiç olmadığı kadar iyiydi: 2014’te 7, 2015’te 11, 2016’da 12 pole pozisyonu. Galibiyetler ise şu şekilde: 2014’te 11, 2015’te 10, 2016’da 10 zafer.

Sezon başında değişen start kurallarından dolayı sıkıntı çektiği yarışlar ve Malezya GP'si, İngiliz pilotun sezonunu özetleyen konular oldu. Startların sonu geldi ama Malezya’daki motor patlatması kesinlikle şampiyonluğun gitmesindeki en büyük etkenlerdendi. Peki başka nelerdi bunda etkili olan şeyler?

Bazı yarışlarda Lewis’i çok etkili göremedik. Mesela Singapur’da çok silik bir yarış çıkarttı, pozisyon kazanamadı, Avrupa GP’sinde ise sıralamalarda yaptığı kaza yarışa onuncu sıradan başlamasına neden oldu. Avustralya, Bahreyn ve Japonya kalkışta sıra kaybettiği ve tamamen strateji değiştirerek yarışmak zorunda kaldığı yarışlardı. Bunlar tamamen pilotaj hatasıydı.

Monaco’da üçüncü başladığı ve yağmur altında kazandığı yarış belki de en dikkat çeken sürüşlerinden biriydi. Tabii Brezilya’yı da unutmamak gerek.

Formula 1’de şampiyon olmak için biraz şansın da yanınızda olması gerekir, bu bilindik bir şeydir. Bu sezon Lewis şansızdı ama takım arkadaşı da çok güçlüydü. Nico’nun iyi olduğu yarışlarda Lewis bir şey yapamadı, baskı altında hata yapan isim (Avrupa ve Singapur GP’leri buna iyi birer örnekti) Hamilton’dı, Rosberg değil.

Kısacası bütün sezonu geride kalan rolü oynamak zorunda kalan Hamilton 10 galibiyet ve 12 pole pozisyonu kazandığı bir sezonda ikinci sırada kaldı. Bu aynı zamanda İngiliz pilotun kariyerinde ikinci kez takım (diğeri 2011 McLaren’de Button’a karşı) arkadaşına geçildiği anlamına geliyordu.

2016’da Hamilton kendine çok şey kattı. Şampiyonluğu kaybetmeyi, daha doğrusu kazamamayı, her zaman saf hızın yeterli olmayacağını ve bazı şeyleri değiştiremeyeceğini öğrenmiş oldu…

2017’de daha güçlü bir Hamilton görürseniz şaşırmayın…

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Analiz: Mercedes'in 2017 için neden Bottas'la ilgileniyor?
Sonraki haber Sainz Toro Rosso'ya odaklandı ancak 2018 için hedefi büyük takımlar

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye