2013 Kural değişikliği tartışmaları daha çok su götürür

Geçen hafta düzenlenen Teknik Çalışma Grubu Toplantısı hakkında araştırmalar yaparken, ki bu toplantıda Britanya Grand Prix'inden itibaren egzoz beslemeli difüzörün yasaklanması kararı çıktı, kendi kendime dedimki: 'Sen bu toplantı hakkında yazı falan yazma, asıl olay haftaya Çarşamba geliyor...'. Ve sanırım hakikaten öyle.

Heathrow hotelinde toplanacak olan F1 komisyonu toplantısında tüm ağır toplar bir araya gelecek. Tartışılacak konular arasında 2013 motor yönetmeliği var. Aslında 2013'den itibaren motorların değişmesine çoktan karar verilmişti, fakat son haftalarda FIA motor değişikliğinin ertelenebileceği veya düzenlenebileceğini belirten demeçler verdi.

İşte FIA'nın büyük ölçüde uygulamayı kafaya koyduğu 1.6 litre 4 silindir turbo şarjlı motorlar hakkında yayınladığı son bildiri şöyle:

'Sporun hisse sahipleri ile görüşüldükten sonra Dünya Motorsporları Konseyinin yapacağı faks uygulamasıyla 30 Haziran'dan önce motor kuralının uygulanma tarihi değiştirilebilir.'

Uygulanacak yeni teknik kurallar tüm takımları ve sporda pay sahibi olanları ilgilendiriyor. Ayrıca sporun birliğine de bir tehdit unsuru olduğu görünüyor. Eğer 2013'deki yeni kurallar bir bölünmeye neden olacak olursa, FIA kuralı bir sene gecikmeli olarak yürürlüğe sokabilir ve böylece takımlara ve motor tedarikçilerine bir hazırlanma ve masrafları giderebilme süresi tanınmış olur.

2013'deki kural değişikliğinin motor, şasi ve düşük profilli lastikler olmak üzere üç ana maddesi var. Pirelli'nin F1 ile olan kontratı 2013 sezonu sonunda bitiyor. Ve sadece tek sezon için farklı bir lastik üreterek masraf yapmak istemeyen Pirelli'nin motorsporları direktörü Paul Hembery 13 inçlik lastikler dışında başka bir lastik üretmeyeceklerinin altını çizmişti. Bu konu Çarşamba günkü toplantının maddelerinden birisi.

Öte yandan F1'in daha düşük motorlara geçmesi yerine aynı motorlarla devam edip güçlendirilmiş bir KERS ve çevre dostu eklentilere sahip olmasını isteyen Ferrari, Mercedes ve Cosworth güruhu var.

Sporun ticari haklarını elinde bulunduran Bernie Ecclestone da çevre dostu motorlara karşı ve F1'in en gürültülü ve güçlü motorlara sahip olması gerektiğine inanıyor. Eski sesleri çıkartamayan motorlar pist organizatörlerini de endişelendiriyor. Çünkü seyircilerin çoğu o sesi duymak için pistlere akın ediyor. Bu pist sahipleri için, ve daha da önemlisi CRH için gelir kaybı anlamına geliyor. Ve ayrıca takımlar da sonuç olarak maddi kayıpta olacak.

Bir diğer madde olan 2013'den itibaren düşük dirençli şasi kullanımı da motorlar ile uyumlu olamaz, çünkü araçlar mevcut yere basma gücüne göre çok daha hızlı olurlar ve böylece güç verimi ancak %30 civarında olur. Tüm bu değişiklikler yepyeni kanatlara ve frenlere ihtiyaç doğurur. Yani yeni şasiler üretmek için takımlara tonla masraf daha.

İşte tüm bu maddelere bakınca yeni kuralların büyük ihtimalle çöpe atılacağı gözüküyor. Düşük profilli lastikler neredeyse imkansız. Tedarikçilerin %75'i yeni motorlara karşı. Eğer FIA çok inatçı davranırsa, bu kurallar 2013'den sonraki bir yılda yürürlüğe girer anca.

Bu arada, FIA'nın nihai bir karar vermesine sadece 8 gün kaldı (30 Haziran), ve yarınki toplantıda son kez bir görüş alış-verişi yapılabilir. İşi daha da karmaşık hale getirense üst seviyede yetkililerin FIA'ya yeni kurallardan dolayı davalar açmaya hazırlanmaları. Çünkü böyle köklü teknik değişikliklerden en az iki yıl önce FIA nihai bir bildiri yayınlamalı. Fakat ortada hala kesin bir karar yok.

Geçen yılın Eylül-Ekim aylarına geri sarın, FIA görüşlere kapalı bir şekilde Motor Çalışma Grubunu ve Şasi Çalışma Grubunu kurarak 2013 kurallarını şekillendirmeye çalıştı. Bir de perde arkasında olan iktidar hesapları var tabi.

Yine de, FIA kafasına göre gitti ve Aralık ayında 2013 kural değişikliklerini onayladı. Bu nedenle değişikliğe karşı çıkanlar haklı gibi görünüyor, Concorde Anlaşmasına göre bu tür kural değişiklikleri Teknik Çalışma Grubundan (TWG) &70'in çoğunluğu ile alınmalıdır. Bu grupta bulunanlar ise her takımdan bir temsilci, bir FIA delegesi (Oyu sayılmıyor) ve bir CRH temsilcisi (Oyu sayılmıyor). Sağlam kaynaklardan yapılan haberlere göre TWG 2013 kural değişikliğini onaylamadı ve henüz oylamadı.

Fakat TWG'den onay çıktıktan sonra bir de F1 komisyonunun onayını almalı, ki bu komisyonda şu kişiler mevcut:

-Her takımdan yüksek mevkide bir yönetici

-CRH'nin atadığı Avrupa yarış organizatörlerinden 3 kişi

-CRH'nin atadığı Avrupa dışından 3 yarış organizatörü

-Takımlar tarafından atanan biri Avrupa'dan ve diğeri Avrupa dışından iki yarış organizatörü

-Lastik tedarikçisinden yüksek mevkide bir yönetici

-Oylama ile tüm motor tedarikçilerini temsil eden yüksek mevkide bir motor üreticisi yöneticisi

-Takımların danışmanlığı ile atanan ve 5 senedir F1'de olan 2 farklı sponsorun yüksek mevkide yöneticileri

-FIA başkanı veya temsilcisi

-F1 Komisyonu başkanı olarak CRH yönetiminden yüksek mevkide bir yönetici

Değişikliğin onaylanması için 26 üyeden en az 18 oy çıkması lazım.

Eğer komisyondan bir onay çıkmazsa, teklifler tekrar WMSC'ye gönderilecek, ardından orada da onaylanma ve sonraki bir tarihte yürürlüğe girmesi için bir karar çıkacak.

Sonuç olarak bu değişiklik karşıtı güruh için bir aç-kapa durumu gibi bir şey...

F1'de hiçbir şey açık ve seçik olmaz zaten. Şimdi değişiklik taraftarı olanlar 31 Aralık 2012'de yürürlükte olan Concorde Anlaşmasının sona ermesi ile yeni kuralların 1 Ocak'dan itibaren yürürlüğe konacağını savunuyorlar.

Buna karşın karşıt taraf da Concorde Anlaşmasındaki, 'TWG Formula1'i ilgilendiren tüm yeni ve gözden geçirilecek teknik düzenlemelerde sadece F1 Komisyonuna tekliflerde bulunabilir' maddesini öne sürüyor. FIA da elbette Concorde'un bir imza sahibi.

Buna ek olarak, FIA geçen gece Formula Bir Takımları Birliğine yolladığı mektupta Concorde Anlaşmasının FIA kanunlarından üstün olduğunu belirtmişti. Ki bu kapsamlı bir değişiklik yapılmadan 2 sene önce takımların uyarılması gerektiği savını pekiştiriyor.

İşte tüm bu tartışmalar Concorde'un 2012'de sona ermesi ve yeni kuralların 2013'de yürürlüğe girecek olması etrafında dönüyor. Takımların kurala itiraz etmeleri için Concorde olmayınca işler büyük ihtimalle mahkemede sona erecek.

Fakat sonuçlanamayan Lotus, Lotus'a karşı davası ve Bahreyn olaylarından sonra F1 bir travmayı daha kaldıramaz. Bu nedenle F1 Komisyonu işi mahkemeye götürmektense daha temiz ve daha gösterişli bir sonuca ulaşmaya çalışacaktır. İşte bu yüzden Çarşamba günkü toplantıdan çıkan karar çok ama çok önemli olacak.

Kaynak - Autosport - Dieter Rencken