Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Son dakika

2010 neden F1'in en iyi sezonu değildi?

2010 Formula 1 sezonu şüphesiz klasikler arasına girdi fakat gerçekten de tüm zamanların en iyi sezonu mu oldu? Jonathan Noble 2010 sezonunun inkar edilemez denilecek kadar olağanüstü olmadığını düşünüyor.

Evet büyüleyici bir sezondu ve muhtemelen gördüğüm en güçlü ve etkileyici yıldı fakat 2010 sezonu Formula 1 tarihinin en harika sezonu muydu? Benim için bunun cevabı basit: HAYIR! Belki de tarihte ilk kez sezonun son yarışına dört şampiyonluk adayıyla girdik. Kaçan puanların ve şartların biraz olsun değişmesinin dünya şampiyonluğu mücadelesi veren beş pilot için ne kadar büyük sonuçlar doğurduğunu hep birlikte gördük. Fakat bu sezonda beni heyecanlandıran şey gördüklerimiz değil F1'in kendisiydi. Schumacher-Todt-Brawn-Bridgestone birlikteliği her şeyi paramparça etmiş, F1 ultra yakın şampiyonalar ve bazı harika sezon sonları arasında kaybolup gitmişti. Son beş yılın dördünde şampiyonluk mücadelesi son yarışa kadar sürdü ve yalnızca 2007 yılı diğerlerinden başkaydı. Bu yıl bir şeyler gerçekten mucizeviydi, oyundaki dinamikler ön plana çıktı. F1'de sıklıkla olduğu gibi hızlı pilot ve hızlı araç sezon sonunda zirvede yer aldı, son oyunda her şeyi kazanan o oldu. Son derece heyecanlı ve talihin inişli çıkışlı olduğu bir şampiyonaydı. Baştan sona Red Bull Racing en hızlı araca sahipti fakat Sebastian Vettel ve Mark Webber'in şampiyonluğu alıp götüreceğine dair net bir işaret yoktu. Sezonu erken bitirme rekoru beklentileri ortaya çıkmışken sezon ortasında Türkiye ve Silverstone'da açıkça takım arkadaşları arasındaki tansiyonun yükselmesi ve gerginliğin patlak vermesiyle Brezilya Grand Prix'i arefesinde kendi ölüm fermanlarını hazırlamış oldular. Dışarıdan bakıldığında sezonun son haftasına kadar Red Bull Racing asla bir takım olma görüntüsü çizmedi, markalar klasmanında şampiyonluğun kazanılması ve Sebastian Vettel'in tamamen formda olması ile birlikte şampiyonluk için doğru kişinin olduğuna ve sezon sonunda takımı zirveye taşıyacağına dair bazı şüpheler ortaya çıktı. Red Bull'un 2010'daki mücadeleleri kesinlikle sezonun eğlenceli olmasına yardım etti çünkü rakip takımlar böylelikle zaman kazanmış oldular ve takımın sıralama turlarındaki performansını yarışa taşıması halinde dünya şampiyonluğuna ulaşabilirlerdi fakat Belçika Grand Prix'inde yine işler ters gitti. Sezon boyunca yaşananlardan keyif almama ve kış ayları boyunca takımların tepkilerini görerek heyecan ve dram sarhoşu olmaktan mutlu olacağımızı düşünmeme rağmen 2010 sezonunun tüm zamanların en iyisi olmadığına ikna olmuş bulunmaktayım. Neden mi? Çünkü F1'de önde yer alan hem takımlar hem de pilotlar çok fazla potansiyellerini sergilemediler ve gelecekte bu yıl tanık olduğumuzdan daha parlak bir şampiyona izleyeceğimizden eminim. Bu yıl F-kanal sistemi ve beslemeli difüzör ile birlikte teknik yenilikler çok fazla ön plana çıktı ve bu iki tasarım şampiyona boyunca takımların en çok kaynak harcadıkları konu oldu ve gösterdikleri performans kendi tasarımlarının ne kadar etkin çalıştığına bağlı hale geldi. Gelecek yıl F-kanal sistemi ve çift katmanlı difüzörün yasaklanmasının da yer aldığı bazı büyük teknik değişiklikler olmasına rağmen kurallar büyük bir çoğunlukla aynı kalacak ve bu da takımların gerçek rekabet gücünü göstermeleri için iyi bir şans olacak. Bu bağlamda bu yıldan daha yakın bir şampiyona seyredeceğiz. Bununla birlikte Red Bull'un 2010 yılından dersler çıkarmasının ardından hiç olmadığı kadar güçlü olacağına dair endişeler var ve McLaren ve Ferrari'nin bu sezon yaptıkları hataları görerek gelişememeleri için bir neden yok gibi görünüyor. Bunun yanında Ross Brawn'ın dehasını unutmamak gerekiyor, takımı bu yıl daha çok yeni aracı üzerine odaklandı. Son kez bunu yaptıklarında neler olduğunu hatırlıyor musunuz? Takımların daha yakın olması ve pilot eşitliğinin dengede tutulmasıyla oyun daha da gelişecek. Sebastian Vettel gelecek sene daha pişmiş ve olgunlaşmış bir adam olacak ve bu yıl kendisine pek çok kez pahalıya mal olduğunu gördüğü hataları yapmayarak yine takım arkadaşı Mark Webber'e karşı şampiyonluk mücadelesi verebilir. Lewis Hamilton'ın zekası, Jenson Button'ın daha rahat olması, Fernando Alonso'nun ateşli tarzı ve Felipe Massa'nın azmi ile yapacakları kendilerini Alman ve Avustralyalı pilotlara daha da yaklaştırabilir. Brawn Mercedes GP'de iyi bir iş yapar ve Michael Schumacher sezon sonunda göstermiş olduğu performansını devam ettirirse Nico Rosberg'in yanında ön bölüme geri dönebilir mi? Tabi bunun yanında Renault ve Robert Kubica'yı görmezden gelmemeliyiz. Bu kadar güzel bir şeye asla sahip olmamıştık. Fakat bundan daha iyi aslında güzel anların unutulmayacağına inanmak için küçük bir neden var. Mevcut pilot diziliminde daha uzun yıllar puan puana mücadeleler seyredebiliriz ve spor adına, taraftarlar adına harika bir haber demek. Hala gidilmemiş yollar var. Bundan önce Bahrain Grand Prix'ine kadar önümüzde yalnızca 16 haftalık bir süreç bizi bekliyor. Bekleyemeyeceğim. Tüm zamanların en iyi sezonu olacak... TurkiyeF1.Com Kaynak: Autosport - Jonathan Nobel Hazırlayan: Sertuğ Ünal

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Pirelli Testleri 2. gün - Alonso lider
Sonraki haber Abu Dabi GP 2010 sonrası oluşan istatistikler

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye