Yorum: 2021 F1 pilot pazarının anahtarı Hamilton'da

Teknik kurallar tabii ki ilgi çeker ancak daha çok göz önünde olan, yani tezgahın önünde yer alan pilotların yanında teknik kurallar daha az kişi tarafından merak edilir.

Bir süredir büyük takımlarda pilot kadrosu açısından büyük değişiklik görmedik. 2015'te Sebastian Vettel'in Ferrari'ye, Fernando Alonso'nun McLaren'a geçişinden bu yana şampiyon bir pilot rekabetçi bir takıma geçiş yapmadı. Bir sene daha böyle bir şeyin olmayacağını düşünürsek, en azından 6 sene büyük pilotlar oldukları yerde kalmış olacaklar.

Tabii şampiyon pilotların dışında potansiyel şampiyon adayı sürücüleri de unutmamak lazım. 2014'te Max Verstappen henüz 16 yaşındayken ve Formula 3'te, yani tek koltuklu serilerde ilk sezonunu geçirirken Mercedes ve Red Bull'un radarına girmişti. Bu mücadeleyi kazanan, Verstappen'e ertesi sene doğrudan yarış koltuğunu veren Red Bull olmuştu. O gün bugündür Red Bull ailesinde yer alan Verstappen, 2021'in favori isimlerinden birisi olacak.

Verstappen dışında, alt serilerden itibaren katıldığı her seride büyük başarılar elde eden ve Sauber ile geçirdiği tek sezonun ardından Ferrari'ye geçerek orada da etkilemeyi başaran Charles Leclerc bulunuyor.

2021 F1 pilot pazarı bu isimleri içeriyor ancak bir değişiklik olup olmayacağını belirleyecek isim Formula 1 tarihine adını yazdıran Lewis Hamilton olacak gibi görünüyor....

Gelecek sene için güç dengelerinde pek değişiklik olmayacak. Mercedes, Red Bull ve Ferrari arasında geçecek olan mücadeleyi daha iyi çalışan kazanacak. Ancak sonraki sene yani 2021'de teknik kurallarda büyük değişiklik olacağı için, tüm pilotlar için sıradaki hamleyi yapmak, doğru adımı atmak büyük önem taşıyor.

2009'da F1'e giren yeni kurallarla birlikte Red Bull dönemi başlamıştı. Evet, ilk sene Brawn GP çift katmanlı difüzör ile iyi başlangıç yapsa da, aynı sezon aslında Red Bull'un çok iyi toparladığını ve devamında yeni kuralları en iyi değerlendiren takım olduğunu unutmamak lazım. Red Bull ve Vettel 2010 ile 2013 yılları arasında 4 şampiyonluk kazansa da, biraz daha dikkatli bir sezon geçirselerdi 2009'da da şampiyon olmaları şaşırtıcı olmazdı çünkü Vettel, o sene 3 defa yarış dışı kalmasına rağmen şampiyon Button'ın 11 puan arkasında sezonu tamamlamıştı.

2009'da gelen aerodinaminin ve egzoz beslemeli difüzörün öne çıktığı kural dönemini Red Bull'un domine etmesiyle doğru zamanda doğru yerde olan Vettel bundan en çok faydalanan isim oldu.

Start: Sebastian Vettel, Red Bull Racing

Fotoğraf: XPB Images

2014'te turbo V6 motorlarla birlikte Formula 1 yeni bir döneme geçiş yaptı. Bu dönemde ilk olarak motorlar, yeni motorlarla birlikte verimli çalışma, daha sonra aerodinami ve lastikler öne çıkarken takım olarak tüm bunları en iyi şekilde idare eden isim Mercedes oldu. Bu dönem için en doğru adımı atan isim Hamilton oldu. 2012'de McLaren'da yaşadığı sorunların ardından Hamilton'ı Niki Lauda Mercedes'e gelmesi yönünde ikna etmişti. Aerodinamik açıdan geleceği tahmin etmek zor olsa da, o dönemde yeni motor kurallarına en iyi çalışan üreticinin Mercedes olduğu herkes tarafından söylenen bir şeydi.

Hamilton'ın kendisinin Formula 1'e girişinde büyük rol oynayan ve Formula 1'in en başarılı 2. takımı olan McLaren'ı bırakarak yeni kurulan ve 2014'e kadar ciddi bir başarı elde edemeyen Mercedes'e geçmesi, o dönemde "Attan inip eşeğe binmek" şeklinde yorumlanmıştı. Ancak sonuç olarak bu hamlenin doğru olduğunu ilerleyen senelerde hep birlikte görmüş olduk.

Pilotların böylesi önemli dönemlerde verdikleri kararlar, Formula 1 kariyerlerinin şekillenmesinde büyük önem taşıyor. Vettel ve Hamilton zamanında verdikleri kararlarla ya da doğru zamanda doğru yerde olmalarıyla bu kadar şampiyonluk kazanmayı başardılar. Ne kadar yetenekli olurlarsa olsunlar, ne kadar kendilerini geliştirirlerse geliştirsinler kazanabilecekleri araçlarda olmasalardı bu kadar çok şampiyonluk kazanamayacaklardı... Bu konuda pilotların hakkını yememek lazım. Doğru zamanda doğru yerde olmanın yanında önüne gelen her fırsatı değerlendirmek, şampiyon olmak için doğru hamleleri yapmak ve takımı etrafında toparlayarak ortaya çıkan başarıyı sürdürmek için gerekli adımların atılmasını sağlamak da büyük önem taşıyor.

Hamilton'ın geçtiğimiz günlerde söylediği sözler, bu konunun önemine işaret ediyor:

GT World Finali, Lewis Hamilton

Fotoğraf: Gran Turismo via Getty Images

"Çok şanslıyım ve genelde etrafımda iyi, eğlenceli insanlar olmasını istiyorum. Mühendislerim aşırı ciddi insanlar. Benim gibi onlar da Britanyalı bu yüzden duygularını, örnek vermem gerekirse İtalyanlar kadar açığa çıkarmıyorlar. İtalyanlar podyuma çıktıklarında çılgına dönüyorlar!"

"Ben bulunduğum ortamda harika bir iletişim olmasını istiyorum. Çok fazla kahkaha olması için çalışıyorum. Eğlenmeye çalışıyoruz ancak tabii ki işimizi engellemesine izin vermiyoruz. İşimize odaklanarak bunu yapıyoruz."

"Birlikte çalıştığım belli karakterler var. Onları değiştirmek gerçekten çok zor. Mesela, özellikle asla iyimser olmayan birisi var. Her zaman 'Zor bir gün olacak. İkinci olabiliriz' der."

"Ona, söylediği şeylerin ve gösterdiği enerjinin bizi etkilediğini söyledim. Ona 'Hayır, bugün bunu başarabiliriz. Neler yapabiliriz bilmiyorum ancak yine de harika olacağız.' demeyi öğrettik."

"Bu sene her yarışta onun değişmesini sağladığım için gururluyum. Artık hep gülüyor. Gerçekten fark oluştu."

"Bunun dışında, gerçekten olmak istemediğim ve negatif olduğum zamanlarda herkesin bunu hissettiğini fark ettim. Bu yüzden her zaman en iyi halimde olmaya çalışıyorum çünkü ben mümkün olan en parlak halimde olursam, etrafımdaki insanlar da öyle oluyor."

"Bono zor bir gün geçiriyorsa, onun yanına gidip 'Hadi ama, iyi iş çıkarabiliriz.' diyorum. Bazen ise tam tersi oluyor ve Bono bana gelerek, 'Hadi ama dostum! Toparlan artık.' diyor. Yani bu tam manasıyla bir takım çalışması. Yani öyle olduğunu düşünüyorum."

Vettel ve Hamilton, iki farklı kural dönemini içeren son 11 senenin 9'unda şampiyonlukları kazanarak neredeyse maksimumu almış oldular. Bu istatistiklere baktığımızda, 2021'den itibaren başlayacak yeni dönem için doğru adımı atmanın ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz.

Evet, teknik kurallar kısıtlayıcı olacak, bütçe sınırı ile takımlar daha az parayla daha başarılı olmaya çalışacaklar... Aslında tüm bunlar pilotlar için yeni dönem kararını daha da kritik hale getiriyor.

2020'de resmi bir bütçe sınırı olmayacağı için takımlar yeni araçlarını bütçe sınırı olmadan yani mevcut kaynaklarıyla hazırlayacaklar. Bu açıdan bir sıkıntı yok ancak olur da bir takım diğerlerinden farklı şeyler bularak öne çıkmayı başarırsa, sonrasında yani 2021 itibariyle yeni kuralların devreye girmesinin ardından hem bütçe sınırı, hem teknik anlamda kısıtlamalar hem de rüzgar tüneli ve CFD sınırlamalarıyla diğer takımların aradaki farkı kapatması, eskiden de zor olabilir.

Bu açıdan pilotların vereceği kararlar sadece yarış galibiyeti ve şampiyonluk mücadelesi vermelerini değil, podyum mücadelesi vermelerini dahi olumlu ya da olumsuz etkileyebilir.

Pilotların durumuna dönecek olursak, şu anda sadece Charles Leclerc, Esteban Ocon, George Russell ve Sergio Perez'in mevcut takımlarıyla anlaşmaları var. Lance Stroll'un babasının Racing Point'in sahibi olduğunu düşünürsek, yeni bir takım almadığı sürece aynı takımda kalacağını söyleyebiliriz.

Bu isimler dışında büyük ya da küçük tüm pilotların anlaşması gelecek sezon sonunda bitiyor. Pist üstünde olduğu gibi pist dışında da pilotların mücadeleleri orta grup ve lider grup olarak ayrılıyor. Lider grupta şu an için Mercedes, Ferrari ve Red Bull yer alıyor.

Leclerc'in Ferrari ile uzun bir geleceği olacağı açık. Ferrari, kendisiyle 2022'ye kadar anlaşma yaparak önünü kapatmış oldu. Buna karşı Vettel, Verstappen ve Hamilton, en azından şu an için boşta görünüyor. Bir dönem Hamilton'un emekli olacağı iddia edilse de Hamilton'ın mevcut formu ve yaptığı açıklamalar kalacağını işaret ediyor.

Vettel'in de son senelerde yaşadığı sorunların ardından emekli olabileceği iddialar arasında ancak o da şu an için emekliliği düşünmediğini belirtiyor. Yani en iyi koltuklar için hem genç hem de nispeten daha yaşlı olan en iyi pilotlar mücadele edecekler.

Vettel ve Hamilton dışında şampiyonluk mücadelesi için en istekli isim Verstappen. Leclerc de öyle denebilir ancak Verstappen'in 2016'dan beri Red Bull'da olması, kazandığı deneyim onu bir adım daha öne taşıyor.

Verstappen'in babası Jos, Japonya GP hafta sonunda yaptığı açıklamalarda oğlunun mevcut durumdan yani şampiyonluk mücadelesi verememelerinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığını dile getirmişti.

Dutch TV'ye konuşan baba Verstappen, "O, her şeyi doğru yapıyor ancak bu konu Max'e bağlı değil. Bu yüzden durum daha da zorlaşıyor. Onu iyi bir araca koyduğunuzda, şampiyonluk mücadelesi verecektir. Birkaç senedir Red Bull'dayız ancak gelecek sene de şampiyonluk mücadelesi verebilecekmişiz gibi görünmüyor." demişti.

Red Bull'un takım patronu Christian Horner, Verstappen'i takımda tutmalarının takımının ve motor partnerleri Honda'nın göstereceği gelişime bağlı olacağını biliyor. Ancak Red Bull gelecek sene de şampiyonluk mücadelesi vermese dahi, Verstappen'le pazarlıklar konusunda şu anda olmasa bile ileride 1-0 öne geçebilir.

Ferrari'de Leclerc'in olmasının karşısında Mercedes'in Hamilton'la anlaşma yenilemesi, Verstappen'i otomatik olarak Red Bull'da kalmaya zorlayabilir.

Max Verstappen, Red Bull Racing

Fotoğraf: Zak Mauger / Motorsport Images

Takım içi mücadele taraftarlar açısından iyi bir şey olsa da takım içi dengeler açısından pek istenen bir durum değil. Özellikle de takımda bir alfa sürücü varken ikincisinin getirilmesi, bu sene Ferrari'de 2007'de McLaren'de gördüğümüz tarzda sıkıntılara neden olabiliyor. Bu kadar ekstrem durumların olması gerekmiyor. Daha geçtiğimiz senelerde Mercedes'te Hamilton ile 2016 dünya şampiyonu takım arkadaşı Nico Rosberg arasında da benzer durumları izledik. Mercedes'in bu ikiliyi yönetmesi daha zorken, Rosberg'in ayrılığı ile Valtteri Bottas'ın takıma katılması durumu kolaylaştırdı ve Hamilton daha fazla parlayabildi. 

Takımların dominant oldukları dönemlere baktığımızda da daha çok tek bir pilotun öne çıktığı görülür. Fernando Alonso Renault'da, Michael Schumacher Benetton ve Ferrari'de, Sebastian Vettel Red Bull'da takım arkadaşına kıyasla daha rahat konuma sahiplerdi. Vettel'in zaman zaman Mark Webber ile sorun yaşadığı zamanlar oldu ancak takım her zaman genç pilotunun yanındaydı. Son olarak Mercedes dışarıdan bir rekabetin olmadığı dönemde Hamilton ve Rosberg arasında sıkıntılı zamanlar yaşadı ancak yaşananlar, diğer takımlarla farkın çok büyük olması sayesinde pek etkilemedi. Ferrari'nin 2017'den itibaren farkı kapattığı dönemde Rosberg takımda olsaydı, o zaman Mercedes'in de işi daha zor olabilirdi. Bu açıdan Rosberg'in Mercedes'e beklenmedik anda attığı emeklilik kazığı, aslında beklenmedik şekilde Mercedes'in lehine oldu diyebiliriz.

Dolayısıyla Verstappen kendisine güvenerek Ferrari'de Leclerc'in, Mercedes'te ise takımda kalması halinde Hamilton'ın yanında yarışmayı kabul etse dahi takımların bunu isteyeceklerini pek sanmıyorum. Özellikle Hamilton'ın bu kadar parladığı ve Bottas'ın iyi olduğu günde kazanıp, diğer zamanlarda tereddütsüz ikinci pilotluk görevini kabul ettiği bir dönemde Mercedes neden Verstappen gibi dominant bir sürücüyü almayı ve takım içi dengeyi bozmayı düşünsün ki?

Bottas'ın Mercedes'le bir senelik anlaşması daha var. Takım kendisiyle anlaşmayıp geleceğe yatırım yapmak istemesi halinde arka planda en iyi gençler arasında görülen George Russell gibi bir pilotu bulunuyor. Russell, Williams'ta kendisini pek gösteremese de genel olarak iyi performanslar sergiliyor. Takım, Formula 1'de kalması halinde Hamilton sonrası dönem için Russell'ı hazırlamaya odaklanacaktır. Bu açıdan Bottas takımdan ayrılsa dahi 2021'de Russell yerine getirilebilir ve Hamilton'ın emekliliği öncesinde kendisinin bu pozisyona hazır olup olmadığına bakılır. 

Şunu unutmamak lazım ki, Mercedes gelecek sene için Esteban Ocon'u dahi tercih etmeyerek Bottas'la yola devam etme kararı aldı. Kendisini kanıtlamaya çalışacak olan genç Ocon, takım içi huzuru bozma potansiyeline sahip bir isimdi. Kendisinin Force India'da Sergio Perez'le yaşadıkları, olabileceklerin bir işaretiydi.

 

Daha önce de söylediğimiz gibi, Hamilton'ın 2021 için kararı sadece kendisinin değil birçok ismin geleceğini etkileyecek gibi görünüyor. Kabul etmesi zor olsa da Vettel, Ferrari'de Leclerc'in arka planına düşmüş durumda. Öyle ya da böyle, sebebi her ne olursa olsun Ferrari gelecek seneler için güvenebileceği, kendisinin yetiştirdiği Leclerc gibi genç ve hızlı bir pilota sahip. Leclerc, hızlı ve dayanıklı bir araca sahip olduğunda neler yapabileceğini artık göstermiş durumda. 

Yaşananların ve muhtemelen yaşanacakların ardından Ferrari, Vettel'i takımda tutmak ister mi, tutmak istese dahi mevcut anlaşmasındaki maddi ve maddesel şartları tekrarlar mı muamma. Vettel, Ferrari'den istediğini bulamaması halinde takımdan ayrılmak istese dahi bunun için Hamilton'ın neler yapacağına bakmak zorunda kalacak.

Hamilton Mercedes'le devam ederse bu hem Verstappen'in, hem de Vettel'in olası Gümüş Ok hamlesinin önünü keser. Vettel'in eski takımı Red Bull'a dönmesi de ancak Verstappen'in takımdan ayrılmasına bağlı olur. Red Bull Vettel'in dönüşünü reddetmiyor ancak dediğimiz gibi bu ancak Verstappen'in takımdan ayrılmasıyla gerçekleşebilecek bir hamle gibi duruyor.

Red Bull'un takım patronu Horner, "Max, Lewis ve Sebastian'ın anlaşmaları 2020 sonunda bitiyor. Bu açıdan 4 büyük oyuncunun 3'ü piyasada olacak. Doğal olarak hepsi, takımların gelecek seneki performanslarını görmeyi bekliyorlar." demişti.

Şu an için bu üç isim arasında iki sandalyenin olduğu bir sandalye kapmaca oyunu oynanıyor gibi. Bu 3 pilot, gelecek sene aynı takımlarında devam edebilir ya da farklı takımlara gidebilir.

Ancak tüm olasılıkların anahtarı Hamilton'un elinde gibi. Hamilton hamlesini yaptığında, her şey domino taşı gibi devamında gelecek.

Tabii Verstappen'i tamamen hesap dışına atmamak lazım. Verstappen, Hamilton'ın mevcut takımında kalacağına tam manasıyla ikna olursa ya da takımının yeni kurallara iyi hazırlanacağı yönünde bir güvene sahip olursa, o zaman iyi bir pazarlık sonucu 2017'deki gibi hiç beklenmedik bir anda Red Bull'la anlaştığını duyurabilir. Aksi takdirde yeni anlaşmayı açıklayan ilk isim Hamilton olursa, Red Bull'un pazarlıktaki eli güçlenecektir.