Analiz: McLaren & Apple iddiaları - Ateş olmayan yerden duman çıkmaz

Financial Times, çarşamba günü yaptığı bir haberde teknoloji devi Apple'ın potansiyel bir yatırım ortaklığı için McLaren ile temasa geçtiğini iddia etmişti.

Kaynak olarak pazarlık görüşmeleri konusunda bilgilendirilmiş üç kişiyi gösteren saygın gazete Apple'ın, McLaren Formula 1 takımı, McLaren Automotive ve McLaren Applied Technology firmalarını bünyesinde bulunduran McLaren Technology Group'u satın alabileceğini öne sürmüştü.

Ancak hikâyenin gün yüzüne çıkmasından çok kısa bir süre sonra McLaren, özenle seçilmiş kelimelerle hazırladığı bir açıklamada Apple ile herhangi bir yatırım görüşmesi yapıldığı haberlerini yalanlamıştı.

McLaren sözcüleriden birisi "McLaren'ın Apple ile herhangi bir potansiyel yatırım görüşmesi olmadığını doğrulayabiliriz."

"Sizin de tahmin edeceğiniz üzere, marka olarak bir çok şirketle düzenli bir şekilde gizli görüşmeler yapıyoruz ancak bunların hepsi gizli tutuluyor." şeklinde konuşmuştu.

Sözde inkâr

Bazı insanlar, bu açıklamayı Financial Times'ın ortaya attığı hikâyenin tamamen inkârı olarak yorumluyor; ancak durum tam olarak öyle değil. Özellikle McLaren gibi kurumsal organizasyonların yaptığı bu tarz resmi açıklamalar, genellikle olayları yalanlama konusunda çok net konuşurlar.

Özellikle F1 camiasında, bir hikâyeyi yalanlarken bir yandan da tam olarak reddetmeyen bu tür açıklamalara "sözde inkâr" adı veriliyor.

Financial Times'ın iddiaları üzerine yayınlanan açıklamada kullanılan kelimeler konuyu tam olarak yalanlamıyor, sadece şu anda bir görüşme olmadığının altını çiziyor.

McLaren'ın yaptığı açıklamanın ikinci paragrafı bize bir ipucu veriyor. Kullanılan cümleden - her ne kadar kaynaklar doğru olduğunu söylerken, İngiliz firma bunları yalanlıyor olsa da - Apple ile daha önce görüşmelerin olduğu, fakat gizlilik nedeniyle bunların doğrulanmadığı anlamı çıkıyor.

Şirketler arasında yapılan pazarlık görüşmelerinin basına yansıması, genellikle bu tartışmaların olumlu bir şekilde sonuçlanmadığı zaman gerçekleşiyor. Bunun nedeni ise hayal kırıklığına uğrayan tarafın bu görüşmelerin yayınlanmasını istemesi veya görüşmeleri tekrar masaya yatırmak için son bir çaba olabiliyor.

Bu hikâyede durum her iki nedene de dayanıyor olabilir. İddiaların basına yansıması ise büyük ihtimalle Apple'ın işi.

F1 etkisi

Apple ve McLaren'ın yatırım haricinde bir yol otomobili için ortak çalışmayla ilgili görüşüp görüşmediği henüz net değil; ancak bu iki markanın adının bir arada anılması F1 için oldukça ilgi çekici.

Dünyanın en büyük markalarından biri olan Apple'ın grand prix yarışlarına - sponsorluk anlaşması ile veya bir takımda hisse satın alarak - giriş yapması, sporun da statüsünü yukarıya taşıyacaktır.

Liberty Media'nın Formula 1'i satın almasıyla Amerika'nın spora olan ilgisi arttı. Eğer işler sporun yeni yönetim kurulu üyesi Chase Carey'in geçen hafta yaptığı açıklamada belirttiği gibi 'başka bir seviyeye' taşınırsa; Apple gibi markaların gelecekte spora giriş yaptığını görebiliriz.

McLaren ise daha parlak bir gelecek için sürekli olarak yeni partner arayışında olan bir takım.

Sosyal medyada Apple/McLaren anlaşmasıyla alakalı, değinilen ilginç bir nokta daha var. O da, Woking merkezli takımın, kendisini Formula 1'in en büyükleri arasına sokan 'yarışçı' DNA'sını böyle bir ortaklık ile kaybetmesi.